26 A když oni jedli, vzav Ježíš chléb a dobrořečiv, lámal, a dal učedlníkům, a řekl: Vezměte, jezte, to jest tělo mé.

27 A vzav kalich, a díky činiv, dal jim, řka: Pijte z toho všickni.

28 Neb to jest krev má nové smlouvy, kteráž za mnohé vylévá se na odpuštění hříchů.

26 Yemek sırasında İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve öğrencilerine verdi. ‹‹Alın, yiyin›› dedi, ‹‹Bu benim bedenimdir.››

27 Sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu öğrencilerine vererek, ‹‹Hepiniz bundan için›› dedi.

28 ‹‹Çünkü bu benim kanımdır, günahların bağışlanması için birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır.