1 Ja kui inimesi hakkas maa peal palju saama ja neile sündis tütreid,

2

3

4 Sel ajal, ja veel pärastpoolegi, kui Jumala pojad heitsid inimeste tütarde juurde ja need neile lapsi ilmale tõid, olid hiiglased maa peal: needsamad vägimehed, kes muistsest ajast on kuulsad mehed.

5

6 siis Issand kahetses, et ta inimese oli teinud maa peale, ja Ta süda valutas.

7 Ja Issand ütles: „Ma tahan inimese, kelle Ma olen loonud, maa pealt kaotada, niihästi inimesed kui loomad ja roomajad ja taeva linnud, sest Ma kahetsen, et Ma nad olen teinud!"

8 Aga Noa leidis armu Issanda silmis.

9 See on jutustus Noa soost: Noa oli üks õige mees, täiesti vaga oma rahvapõlve seas; Noa kõndis ühes Jumalaga.

1 Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu.

2 İlahi varlıklarfı insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.

3 RAB, ‹‹Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür›› dedi, ‹‹İnsanın ömrü yüz yirmi yıl olacak.››

4 İlahi varlıklarınfı insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi. Bunların melek ya da Şit soyundan gelen insanlar olduğu sanılıyor. gelir. Septuaginta bunu ‹‹Devler›› diye çevirir. Aynı sözcük Say.13:32-33 ayetlerinde de geçer.

5 RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte.

6 İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı.

7 ‹‹Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım›› dedi, ‹‹Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.››

8 Ama Nuh RABbin gözünde lütuf buldu.

9 Nuhun öyküsü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü.