1 Hvor Herren i sin vrede har innhyllet Sions datter i mørke skyer! Han har kastet Israels herlighet fra himmelen til jorden, og han har ikke kommet i hu sine føtters skammel* på sin vredes dag. / {* 1KR 28, 2. SLM 132, 7.}

2 Herren har uten skånsel tilintetgjort alle Jakobs boliger, han har i sin vrede brutt ned Judas datters festninger, kastet dem til jorden; han har vanhelliget riket og dets fyrster.

3 Han har i brennende vrede avhugget hvert horn i Israel, dradd sin høire hånd tilbake for fiendens åsyn* og satt Jakob i brand lik en ildslue som fortærer rundt omkring. / {* d.e. latt fienden uhindret trenge frem.}

4 Han har spent sin bue som en fiende, stilt sig med sin høire hånd som en motstander og drept alt som var en lyst for vårt øie; i Sions datters telt har han utøst sin vrede som ild.

5 Herren er blitt som en fiende, han har tilintetgjort Israel, tilintetgjort alle dets palasser, ødelagt dets festninger og hopet sorg på sorg over Judas datter.

6 Han har med vold revet ned sitt gjerde som gjerdet om en have, han har ødelagt sitt forsamlingssted; Herren har latt høitid og sabbat bli glemt i Sion, og i sin vrede og harme forskutt konge og prest.

7 Herren har forkastet sitt alter, forsmådd sin helligdom; han har overgitt dets* palassers murer i fiendens vold; de** lot sin røst høre i Herrens hus som på en høitidsdag. / {* Jerusalems.} / {** fiendene. SLM 74, 4.}

8 Herren tenkte på å ødelegge Sions datters mur, han strakte ut målesnoren, han drog ikke sin hånd tilbake fra herjing, og han lot voller og murer sørge; forfalne ligger de der alle.

9 Dets porter er sunket i jorden, han har ødelagt og sprengt dets bommer; dets konge og dets høvdinger bor blandt hedningene, så der ikke er nogen lov; heller ikke har dets profeter fått noget syn fra Herren.

10 Sions datters eldste sitter tause på jorden; de har strødd støv på sitt hode, omgjordet sig med sekk; Jerusalems jomfruer har senket sitt hode til jorden.

11 Mine øine er borttæret av tårer, det gjærer i mitt indre, min lever er utøst til jorden, fordi mitt folks datter er ødelagt, fordi de små barn og de diende vansmektet på byens gater;

12 de ropte til sine mødre: Hvor er korn og vin? - da de vansmektet på byens gater lik sårede, da de opgav ånden ved sine mødres barm.

13 Hvad skal jeg vidne for dig, hvad skal jeg ligne dig med, du Jerusalems datter? Hvad skal jeg stille ved siden av dig, så jeg kunde trøste dig, du jomfru, Sions datter? For stor som havet er din skade; hvem kan læge dig?

14 Dine profeter har skuet for dig tomme og dårlige ting; de åpenbarte ikke din misgjerning for å avvende ditt fangenskap, men de forkynte dig tomme og villedende spådommer.

15 De slår hendene sammen over dig alle de som går forbi på veien; de spotter og ryster på hodet over Jerusalems datter: Er dette den stad de kalte skjønnhetens krone, all jordens glede?

16 Alle dine fiender spiler op sin munn mot dig, de spotter og skjærer tenner, de sier: Vi har ødelagt den; ja, dette er den dag vi har ventet på; vi har oplevd den, vi har sett den.

17 Herren har gjort det han hadde tenkt, han har fullbyrdet sitt ord som han hadde forkynt alt i fordums dager, han har brutt ned uten skånsel; og han lot fienden glede sig over dig, han lot dine motstandere bære sine horn høit.

18 Deres hjerte roper til Herren. - Du Sions datters mur! La tårer rinne som bekker dag og natt, unn dig ikke nogen hvile, la ikke ditt øie ha ro!

19 Stå op, rop høit om natten, når nattevaktene begynner! Utøs ditt hjerte som vann for Herrens åsyn! Løft dine hender til ham for dine barns liv, de som vansmekter av hunger på alle gatehjørner!

20 Se, Herre, se! Hvem har du gjort således med? Skal kvinner ete sin livsfrukt, de spede barn som bæres på armen? Skal prest og profet slås ihjel i Herrens helligdom?

21 Ung og gammel ligger på jorden i gatene, mine jomfruer og mine unge menn er falt for sverdet; du slo ihjel på din vredes dag, du slaktet uten skånsel.

22 Som på en høitidsdag kalte du redsler over mig fra alle kanter, og det var ikke på Herrens vredes dag nogen som slapp unda eller blev reddet; dem som jeg hadde båret på armen og opfostret, dem ødela min fiende.

1 Rab öfkelenince Siyon kızını nasıl bulutla kapladı! 2 İsrailin görkemini gökten yere fırlattı, 2 Öfkelendiği gün ayağının taburesini anımsamadı.

2 Yakup soyunun yaşadığı her yeri acımadan yuttu, 2 Yahuda kızının surlu kentlerini gazabıyla yıktı, 2 Yerle bir etti onları, 2 Krallığını ve önderlerini alçalttı.

3 Kızgın öfkesiyle İsrailin gücünü kökünden kesti, 2 Düşmanın önünde sağ elini onların üstünden çekti, 2 Çevresini yiyip bitiren alevli ateş gibi Yakup soyunu yaktı.

4 Düşman gibi yayını gerdi, 2 Hasım gibi sağ elini kaldırdı, 2 Göz zevkini okşayan herkesi öldürdü, 2 Gazabını Siyon kızının çadırı üstüne ateş gibi döktü.

5 Rab adeta bir düşman olup İsraili yuttu, 2 Bütün saraylarını yutup surlu kentlerini yıktı, 2 Yahuda kızının feryadını, figanını arşa çıkardı.

6 Bahçe çardağını söker gibi kendi çardağını söküp attı, 2 Buluşma yerini yok etti, 2 RAB Siyonda bayram ve Şabat günlerini unutturdu, 2 Şiddetli öfkesi yüzünden kralı da kâhini de reddetti.

7 Rab sunağını attı, 2 Tapınağını terk etti; 2 Siyon saraylarını çeviren surları düşman eline bıraktı. 2 Bayram gününde olduğu gibi, 2 Düşman RABbin Tapınağında sevinç çığlıkları attı.

8 RAB Siyon kızının surlarını yıkmaya karar verdi, 2 İpi gerdi ve yıkmaktan el çekmedi, 2 İç ve dış surlara yas tutturdu, 2 İkisinin de gücü tükendi.

9 Siyonun kapıları yere battı, 2 RAB kapı sürgülerini kırıp yok etti, 2 Kralıyla önderleri başka ulusların arasında kaldı, 2 Kutsal Yasa uygulanmaz oldu, 2 Peygamberlerine RABden görüm gelmiyor artık.

10 Siyon kızının ileri gelenleri suskun, yere oturmuş, 2 Başlarına toprak saçıp çul kuşanmışlar, 2 Yeruşalimin erden kızları yere eğmiş başlarını.

11 Gözlerim tükenmekte ağlamaktan, 2 İçim kanıyor; 2 Halkımın yıkımından 2 Yüreğim sızlıyor, 2 Çünkü kent meydanlarında çocuklarla bebekler bayılmakta.

12 Kent meydanlarında yaralılar gibi bayılıp 2 Can çekişirken annelerinin bağrında, 2 ‹‹Ekmekle şarap nerede?›› diye soruyorlar annelerine.

13 Senin için ne diyeyim? 2 Ey Yeruşalim kızı, seni neye benzeteyim? 2 Ey Siyonun erden kızı, sana neyi örnek göstereyim de 2 Seni avutayım? 2 Sendeki gedik deniz kadar büyük, 2 Kim sana şifa verebilir?

14 Peygamberlerin senin için boş ve anlamsız görümler gördüler. 2 Suçunu ortaya çıkarsalardı, eski gönencine kavuşabilirdin; 2 Oysa seni ayartacak boş görümler gördüler.

15 Yoldan geçen herkes el çırparak seninle alay ediyor, 2 Yeruşalim kızına baş sallayıp ıslık çalarak, 2 ‹‹Bütün dünyanın sevinci, güzellik simgesi dedikleri kent bu mu?›› diyorlar.

16 Düşmanlarının hepsi seninle alay etti, 2 Islık çalıp diş gıcırdatarak, 2 ‹‹Onu yuttuk›› diyorlar, 2 ‹‹İşte beklediğimiz gün, sonunda gördük onu.››

17 RAB düşündüğünü yaptı, 2 Geçmişte söylediği sözü yerine getirdi, 2 Yıktı, acımadı, 2 Düşmanı senin haline sevindirdi, 2 Hasımlarını güçlü kıldı. boynuzunu yükseltti››.

18 Halk Rabbe yürekten feryat ediyor. 2 Ey Siyon kızının surları, 2 Gece gündüz gözyaşın sel gibi aksın! 2 Dinlenme, gözüne uyku girmesin!

19 Kalk, gece her nöbet başında haykır, 2 Rabbin huzurunda yüreğini su gibi dök! 2 Her sokak başında açlıktan bayılan çocuklarının başı için Ona ellerini aç.

20 ‹‹Bak, ya RAB, gör! Kime böyle yaptın? 2 Kadınlar çocuklarını, sevgili yavrularını mı yesin? 2 Kâhinle peygamber Rabbin Tapınağında mı öldürülsün?

21 Gençler, yaşlılar sokaklarda, yerlerde yatıyor, 2 Kılıçtan geçirildi erden kızlarımla gençlerim, 2 Öfkelendiğin gün öldürdün onları, acımadan boğazladın.

22 Bir bayram günü davet eder gibi 2 Beni dehşete düşürenleri davet ettin her yandan. 2 RAB'bin öfkelendiği gün kaçıp kurtulan, 2 Sağ kalan olmadı. 2 Sevgiyle büyüttüğüm çocuklarımı 2 Düşmanım yok etti.››