1 Mozė sušaukė visus izraelitus ir jiems tarė: "Klausyk, Izraeli, šiandien skelbiu jums įstatymus ir paliepimus, mokykitės ir vykdykite juos.

2 Viešpats, mūsų Dievas, padarė su mumis sandorą Horebe.

3 Ne su mūsų tėvais padarė Jis sandorą, bet su mumis, kurie šiandien esame gyvi.

4 Viešpats kalbėjo su jumis veidas į veidą ant kalno iš ugnies.

5 Tada aš buvau tarpininkas tarp Dievo ir jūsų, paskelbiau jums Jo žodžius, nes jūs bijojote ugnies ir nėjote ant kalno.

6 Jis tarė: ‘Aš esu Viešpats, tavo Dievas, kuris tave išvedžiau iš Egipto žemės, iš vergijos namų.

7 Neturėk kitų dievų šalia manęs.

8 Nedaryk sau jokio drožinio nė jokio atvaizdo to, kas yra aukštai danguje, žemai žemėje ar po žeme vandenyje.

9 Nesilenk prieš juos ir netarnauk jiems. Nes Aš, Viešpats, tavo Dievas, esu pavydus Dievas, baudžiąs vaikus už tėvų kaltes iki trečios ir ketvirtos kartos tų, kurie manęs nekenčia,

10 bet rodąs gailestingumą iki tūkstantosios kartos tiems, kurie mane myli ir laikosi mano įsakymų.

11 Netark Viešpaties, savo Dievo, vardo be reikalo, nes Viešpats nepaliks be kaltės to, kuris be reikalo Jo vardą mini.

12 Sabato dieną švęsk, kaip Viešpats, tavo Dievas, įsakė.

13 Šešias dienas dirbk visus savo darbus,

14 o septintoji diena yra sabatas Viešpačiui, tavo Dievui. Tą dieną nedirbk jokio darbo nei tu, nei tavo sūnus, nei duktė, nei tarnas, nei tarnaitė, nei tavo jautis, nei asilas, nei joks tavo gyvulys, nei ateivis, kuris yra tavo namuose, kad tavo tarnas ir tarnaitė pailsėtų taip pat, kaip ir tu.

15 Atsimink, kad ir pats buvai vergas Egipte ir iš ten tave išvedė Viešpats, tavo Dievas, galinga ranka. Todėl Jis tau įsakė švęsti sabato dieną.

16 Gerbk savo tėvą ir motiną, kaip Viešpats, tavo Dievas, įsakė, kad ilgai gyventum ir tau gerai sektųsi žemėje, kurią Viešpats, tavo Dievas, tau duoda.

17 Nežudyk.

18 Nesvetimauk.

19 Nevok.

20 Neliudyk neteisingai prieš savo artimą.

21 Negeisk savo artimo žmonos nei namų, nei lauko, nei tarno, nei tarnaitės, nei jaučio, nei asilo: nieko, kas yra tavo artimo’.

22 Šituos žodžius Viešpats kalbėjo jums visiems iš ugnies, debesies ir tamsybės garsiai ir, užrašęs tai dviejose akmeninėse plokštėse, jas padavė man.

23 Išgirdę balsą iš tamsybės ir pamatę kalną degant, jūs ir visi jūsų giminių vadai bei vyresnieji priartėjote prie manęs ir tarėte:

24 ‘Štai Viešpats, mūsų Dievas, mums parodė savo šlovę ir didybę; girdėjome Jo balsą iš ugnies ir šiandien patyrėme, kad Dievui kalbant su žmogumi, galima išlikti gyviems.

25 Kodėl turėtume mirti nuo šitos didelės ugnies? Jei dar kartą išgirsime Viešpaties, mūsų Dievo, balsą, mes visi mirsime.

26 Ar yra koks kūnas, girdėjęs balsą gyvojo Dievo, kalbančio iš ugnies, kaip mes girdėjome, ir išlikęs gyvas?

27 Geriau tu prisiartink ir klausyk, ką Viešpats, mūsų Dievas, sakys, o po to pranešk mums, ir mes klausysime ir tai vykdysime’.

28 Viešpats, tai išgirdęs, man tarė: ‘Aš girdėjau tautos žodžius, jie viską gerai kalbėjo.

29 O, kad jie visuomet turėtų tokią širdį ir manęs bijotų bei laikytųsi mano įsakymų, tai jiems ir jų vaikams per amžius gerai sektųsi!

30 Eik ir sakyk jiems, kad grįžtų į savo palapines.

31 Tu gi stovėk su manimi čia: Aš tau paskelbsiu visus savo įsakymus, įstatymus ir paliepimus, kurių mokysi juos, kad vykdytų žemėje, kurią jiems duosiu paveldėti’.

32 Klausykite ir vykdykite, ką Viešpats Dievas jums įsakė; nenukrypkite nei į dešinę, nei į kairę.

33 Vaikščiokite keliais, kuriuos Viešpats, jūsų Dievas, jums nurodė, kad būtumėte gyvi, kad jums gerai sektųsi ir ilgai gyventumėte žemėje, kurią paveldėsite".

1 Musa bütün İsraillileri bir araya toplayarak şöyle dedi: ‹‹Ey İsrail, bugün size bildireceğim kurallara, ilkelere kulak verin! Onları öğrenin ve onlara uymaya dikkat edin!

2 Tanrımız RAB Horev Dağında bizimle bir antlaşma yaptı.

3 RAB bu antlaşmayı atalarımızla değil, bizimle, bugün burada sağ kalan hepimizle yaptı.

4 RAB dağda ateşin içinden sizinle yüz yüze konuştu.

5 O zaman RABbin sözünü size bildirmek için RAB ile sizin aranızda durdum. Çünkü siz ateşten korkup dağa çıkmadınız. RAB şöyle seslendi:

6 ‹‹ ‹Seni Mısırdan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrın RAB benim.

7 ‹‹ ‹Benden başka tanrın olmayacak.

8 ‹‹ ‹Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın.

9 Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın RAB, kıskanç bir Tanrıyım. Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım.

10 Ama beni seven, buyruklarıma uyan binlerce kuşağa sevgi gösteririm.

11 ‹‹ ‹Tanrın RABbin adını boş yere ağzına almayacaksın. Çünkü RAB, adını boş yere ağzına alanları cezasız bırakmayacaktır.

12 ‹‹ ‹Tanrın RABbin buyruğu uyarınca Şabat Gününü tut ve kutsal say.

13 Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın.

14 Ama yedinci gün bana, Tanrın RABbe Şabat Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, öküzün, eşeğin ya da herhangi bir hayvanın, aranızdaki yabancılar dahil, hiçbir iş yapmayacaksınız. Öyle ki, senin gibi erkek ve kadın kölelerin de dinlensinler.

15 Mısırda köle olduğunu ve Tanrın RABbin seni oradan güçlü ve kudretli eliyle çıkardığını anımsayacaksın. Tanrın RAB bu yüzden Şabat Gününü tutmanı buyurdu.

16 ‹‹ ‹Tanrın RABbin buyruğu uyarınca annene babana saygı göster. Öyle ki, ömrün uzun olsun ve Tanrın RABbin sana vereceği ülkede üzerine iyilik gelsin.

17 ‹‹ ‹Adam öldürmeyeceksin.

18 ‹‹ ‹Zina etmeyeceksin.

19 ‹‹ ‹Çalmayacaksın.

20 ‹‹ ‹Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin.

21 ‹‹ ‹Komşunun karısına kötü gözle bakmayacaksın. Komşunun evine, tarlasına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.›

22 ‹‹RAB bu sözleri dağda ateşin, bulutun, koyu karanlığın içinden bütün topluluğunuza yüksek sesle söyledi. Başka bir şey eklemedi. Sonra bunları iki taş levha üstüne yazıp bana verdi.

23 ‹‹Dağ alev alev yanarken karanlığın içinden sesi duyduğunuzda bütün oymak başlarınız ve ileri gelenlerinizle bana yaklaştınız.

24 ‹Tanrımız RAB bize yüceliğini ve büyüklüğünü gösterdi› dediniz, ‹Ateşin içinden sesini duyduk. Bugün Tanrının insanla konuştuğunu ve insanın ölmediğini gördük.

25 Neden şimdi ölelim? Bu büyük ateş bizi yakıp yok edecek. Tanrımız RABbin sesini bir daha duyarsak öleceğiz.

26 Ateşin içinden seslenen, yaşayan Tanrının sesini bizim gibi duyup da sağ kalan var mı?

27 Sen git, Tanrımız RABbin söyleyeceklerini dinle. Sonra Tanrımız RABbin bütün söylediklerini bize anlat. Biz de kulak verip uyacağız.›

28 ‹‹RAB benimle yaptığınız konuşmayı duyunca, şöyle dedi: ‹Bu halkın sana neler söylediğini duydum. Bütün söyledikleri doğrudur.

29 Keşke benden korksalardı ve bütün buyruklarıma uymak için her zaman yürekten istekli olsalardı! O zaman kendilerine ve çocuklarına sürekli iyilik gelirdi.

30 ‹‹ ‹Git, çadırlarına dönmelerini söyle.

31 Ama sen burada yanımda dur. Sana bütün buyrukları, kuralları, ilkeleri vereceğim. Bunları halka sen öğreteceksin. Öyle ki, mülk edinmek için kendilerine vereceğim ülkede hepsine uysunlar.›

32 ‹‹Tanrınız RABbin size buyurduklarına uymaya özen gösterin. Onlardan sağa sola sapmayın.

33 Tanrınız RAB'bin size buyurduğu yollarda yürüyün. Öyle ki, mülk edineceğiniz ülkede sağ kalasınız, başarılı ve uzun ömürlü olasınız.››