1 RAB bana şöyle seslendi:
2 ‹‹İnsanoğlu, Yeruşalimi yargılayacak mısın? Kan döken bu kenti yargılayacak mısın? Öyleyse bütün iğrenç uygulamalarını ona bildir.
3 Şöyle diyeceksin: ‹Egemen RAB diyor ki: Ey kendi içinde kan dökerek yıkımını hazırlayan, putlar yaparak kendini kirleten kent!
4 Döktüğün kan yüzünden suçlu bulundun, yaptığın putlarla kirlendin. Böylece günlerin yaklaştı, yıllarının sonuna ulaştın. Bu yüzden seni uluslara alay konusu edeceğim, bütün ülkelerin gözünde seni gülünç duruma düşüreceğim.
5 Ey adı kötüye çıkmış, kargaşa dolu kent, yakındakiler de uzaktakiler de seninle alay edecekler.
6 ‹‹ ‹İşte içindeki her İsrail önderi yetkisini kullanarak kan döküyor.
7 Senin içinde anneye, babaya kötü davrandılar, yabancıya baskı yaptılar, öksüze, dul kadına haksızlık ettiler.
8 Benim kutsal eşyalarıma saygısızlık ettin, Şabat günlerimi hiçe saydın.
9 Kan dökmek için iftira edenler, dağlarda putlara kurban edilen hayvanları yiyenler, kendilerini şehvete kaptıranlar senin içinde yaşıyor.
10 Babalarının karılarıyla yatanlar, âdet gören dinsel açıdan kirli kadınlarla cinsel ilişki kuranlar senin içinde yaşıyor.
11 Senin içinde kimi komşusunun karısıyla iğrenç şeyler yaptı; kimi utanmadan gelinini kirletti; kimi öz kızkardeşiyle ilişki kurdu.
12 Senin içinde kan dökmek için rüşvet aldılar. Faiz aldın, tefecilik yaptın, zorbalıkla komşularından haksız kazanç sağladın. Beni unuttun. Egemen RAB böyle diyor.
13 ‹‹ ‹Edindiğiniz haksız kazançtan, içinizde döktüğünüz kandan ötürü ellerimi birbirine vuracağım.
14 Sizinle uğraşacağım gün cesaretiniz kalacak mı? Elleriniz güçlü olabilecek mi? Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.
15 Sizi uluslar arasına dağıtıp ülkelere süreceğim. Sizdeki ruhsal kirliliğe son vereceğim.
16 Ulusların gözünde aşağılanacak ve benim RAB olduğumu anlayacaksınız.› ››
17 RAB bana şöyle seslendi:
18 ‹‹İnsanoğlu, İsrail halkı benim için cüruf gibi oldu. Hepsi potada tunç, kalay, demir, kurşundur; gümüşün cürufudur.
19 Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: ‹Hepiniz cüruf gibi olduğunuz için sizi Yeruşalimin ortasına toplayacağım.
20 Eritmek için ateşi üfleyerek gümüşü, tuncu, demiri, kurşunu, kalayı nasıl potaya atıyorlarsa, ben de öfkemle, kızgınlığımla sizi toplayacak, kentin ortasına koyup eriteceğim.
21 Sizi toplayacak, öfkemin ateşini üzerinize üfleyeceğim; siz de kentin içinde eriyip yok olacaksınız.
22 Gümüş potada nasıl erirse, siz de kentin içinde öyle eriyeceksiniz. O zaman üzerinize kızgınlığını dökenin ben, RAB olduğumu anlayacaksınız.› ››
23 RAB bana şöyle seslendi:
24 ‹‹İnsanoğlu, ülkeye de ki, ‹Sen öfke günü temizlenmemiş, üzerine yağmur yağmamış bir ülkesin.›
25 Önderleri kükreyen, avını parçalayan aslan gibi orada düzen kurdular. Canlara kıydılar, hazineler, değerli nesneler aldılar, birçok kadını dul bıraktılar.
26 Kâhinleri yasamı hiçe saydılar, kutsal eşyalarımı kirlettiler, kutsalla bayağı arasındaki ayrımı yapmadılar, kirliyle temiz arasındaki farkı öğretmediler, Şabat günlerimden gözlerini çevirdiler. Kutsallığımı önemsemediler.
27 Yöneticileri avını parçalayan kurt gibidir. Haksız kazanç elde etmek için kan döküyor, canlara kıyıyorlar.
28 Peygamberleri uydurma görümlerle, yalan fal açarak bu suçları gizlediler; ben RAB konuşmadığım halde, ‹Egemen RAB şöyle diyor› diyorlar.
29 Ülke halkı baskı uyguladı, soygunculuk etti. Düşküne, yoksula baskı yaptı, yabancıya haksız yere kötü davrandı. ‹‹Peygamberleri››.
30 ‹‹İçlerinde duvarı örecek, gedikte durup önümde ülkeyi savunacak, onu yerle bir etmemi engelleyecek bir adam aradım, ama hiç kimseyi bulmadım.
31 Bunun için öfkemi üzerlerine boşaltacak, kızgınlığımla onları yakıp yok edeceğim. Yaptıklarını kendi başlarına getireceğim.›› Egemen RAB böyle diyor.
1 Minulle tuli tämä Herran sana:
3 Sano: Näin sanoo Herra Jumala: Voi sinua, kaupunki! Sinä vuodatat verta kaduillasi, mutta siten vain joudutat tuomiotasi, sinä pystytät epäjumalien kuvia, mutta siten vain saastutat itsesi.
4 Veri, jonka olet vuodattanut, on merkinnyt sinut, epäjumalankuvat, jotka olet tehnyt, ovat sinut saastuttaneet. Sinun päiväsi täyttyvät, vuotesi ovat menneet. Minä annan sinut toisten kansojen pilkattavaksi, teen sinusta kaikkien kansojen ivan ja naurun aiheen.
5 Olivatpa lähellä tai etäällä, kaikki ne pilkkaavat sinua, joka olet tahrannut maineesi syntisellä menollasi.
7 Sinun asukkaasi halveksivat isäänsä ja äitiään, sortavat muukalaisia ja riistävät orpoja ja leskiä.
8 Sinä halveksit sitä mikä on minulle pyhitetty, sapattianikaan sinä et pidä kunniassa.
9 Sinun keskelläsi on ihmisiä, jotka puhuvat pahaa toisten pään menoksi, sinun asukkaasi käyvät kukkuloilla uhraamassa, sinun kaduillasi tehdään häpeällisiä tekoja.
10 Miehet makaavat isänsä vaimon kanssa, ja he ottavat väkisin naisen, vaikka tämä olisi epäpuhtauden tilassa.
11 Yksi irstailee lähimmäisensä vaimon kanssa, toinen saastuttaa häpeällisesti miniänsä, kolmas makaa oman sisarensa, isänsä tyttären.
12 Toiset ottavat lahjuksia ja tuomitsevat syyttömiä kuolemaan, toiset antavat lainaa korkoa vastaan ja ahnehtivat voittoa, riistävät lähimmäistään vääryyden keinoin. Minut sinä olet unohtanut. Näin sanoo Herra Jumala.
14 Vieläkö sinulla on rohkeutta, vieläkö on käsissäsi voimaa niinä päivinä, joina minä vaadin sinut tilille? Minä, Herra, olen puhunut, ja minkä puhuin, sen teen.
15 Minä hajotan sinut toisten kansojen sekaan, sirotan sinut vieraisiin maihin, ja minä revin irti kaiken saastan, joka sinussa on.
17 Minulle tuli tämä Herran sana:
19 Sen tähden sanoo Herra Jumala: Koska teistä kaikista on tullut pelkkää kuonaa, minä kokoan teidät keskelle Jerusalemia.
20 Niin kuin hopea, kupari, rauta, lyijy ja tina kootaan sulatusuuniin, jotta niihin lietsottaisiin tulta ja ne sulatettaisiin, niin kokoan minä vihani vimmassa teidät, panen uuniin ja sulatan.
21 Minä kokoan teidät ja lietson teidän yllenne vihani tulen, ja sen liekeissä te sulatte.
23 Minulle tuli tämä Herran sana:
25 Sen ruhtinaat olivat kuin ärjyviä leijonia, aina saalista raatelemassa. He iskivät hampaansa ihmisiin, ryöstivät heiltä talot ja tavarat ja tekivät monesta naisesta lesken.
26 Sen papit rikkoivat ehdoin tahdoin minun lakiani ja saastuttivat sen, mikä oli minulle pyhitetty. He eivät tehneet eroa pyhän ja epäpyhän välillä, eivät opettaneet, mikä on saastaista, mikä puhdasta, eivätkä kantaneet huolta minun sapattini pyhittämisestä. Niin he häpäisivät minun pyhyyteni.
27 Sen hallitusmiehet olivat kuin susia, kuin saalista raatelevia petoja. He vuodattivat verta ja ajoivat ihmisiä perikatoon, anastivat heidän omaisuutensa itselleen.
28 Sen profeetat valkaisivat kaiken tämän kalkilla, kun näkivät olemattomia näkyjä ja ennustivat kansalleen perättömiä. He sanoivat: 'Näin sanoo Herra Jumala', vaikka Herra ei ollut sanonut mitään.
29 Maanomistajat riistivät ja ryöstivät, sortivat köyhää ja kurjaa ja kohtelivat muukalaista vastoin lakia.